Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansında (ICCI) gerçekleşen “Türkiye Enerji Sektöründe STK’ların Rolü” konulu panelde konuşan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, ilk kez dijital olarak düzenlenen konferansın elektrik dağıtım sektörü için faydalı bir buluşma platformu olmasını temenni etti.
ELDER faaliyetlerine değinen Çeçen, ELDER’in önemli misyonlarından birinin de ülkemizdeki elektrik sektörünün yenilikçilik ortamını geliştirmek olduğunu söyledi. ELDER’in yürüttüğü projeler ile sektörün vizyoner ve öncü bakış açısı kazanmasını sağladığını dile getiren Çeçen, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi hedefi ile ülkemiz girişimcilerini sektöre kazandırmaya çalışan bir platform olduğunu vurguladı.
Çeçen sözlerini şöyle sürdürdü:
“2014-2020 döneminde, EPDK desteği ile sektörümüzde gerçekleştirilen 194 Ar-Ge projesinin hayata geçirilmesine önemli katkılar sağladık. Öte yandan, 2023 Türkiye Akıllı Şebekeler Projesi ile geleceğin elektrik dağıtım sektörünün bugünden şekillendirilmesine çalıştık. Dünyanın en büyük enerji topluluğu IEEE tarafından 2021 Eylül ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek “Üretim, İletim ve Dağıtım” Konferansına ELDER’in “Destekçi” sıfatıyla katkı sağladığını sizlerle paylaşmak isterim. IEEE olarak, bu konferansı ilk kez Avrupa kıtasında düzenleyecek.”
Çeçen: “Enerji Piyasalarının Gelişmesi STK’ları Güçlendirdi”
Enerji sivil toplum kuruluşlarının, sektöre yatırım yapan üye şirketleri temsil eden çatı örgütler olarak enerji ekosistemine önemli katkılar yaptıklarını dile getiren Çeçen, ülkemizdeki enerji piyasalarının dinamik yapısının ve gelişim sürecinin özel sektörün payının artması ile Enerji STK’larının görev ve sorumluluklarında da değişimlere neden olduğunu ifade etti.
Özel sektör yatırım alanlarının çeşitlenmesinin ve yatırımcı sayılarının artmasının, yeni STK’ların kuruluşunu da beraberinde getirdiğine vurgu yapan Çeçen şöyle konuştu:
“Kamunun yatırımcı ve işletmeci rolü, politika yapıcı ve düzenleyici fonksiyonların merkezde olduğu bir forma dönüşüyor. Böylece, STK’ların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile ilişkilerinin mahiyeti değişiyor. TESAB ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi kamu ve özel sektör ortaklığı ile oldukça başarılı çalışmalar yapan STK’lar olarak öne çıkıyor. ELDER, vizyonu ile uyumlu olarak her iki STK’nın da üyesi olarak Kamu-Özel sektör iş birliğine güzel bir örnek oluşturuyor.”
Çeçen: “Özelleşme Rekabetçi Yapıyı Beraberinde Getirdi”
Türkiye Enerji Sektörünün 2000’lerdeki dinamiklerini belirleyen iki temel faktörün; özelleştirme ve serbestleşme olduğunu belirten Çeçen sözlerine şöyle devam etti:
“2001 yılından bugüne gelindiğinde, elektrik değer zincirinin hemen tüm halkalarında özel sektör payı istikrarlı bir şekilde artarken sektörün monopol yapısı liberalleşme süreci sonucunda çok taraflı, rekabetçi bir yapıya evrildi.”
Çeçen, elektrik dağıtım sektörünün, 2008’de başlayan ve 2013’te tamamlanan özelleştirme süreci ile 21 bölgenin tamamının özel sektöre devredildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“2000’li yılların başında ülkemiz üretim portföyünde neredeyse payı olmayan güneş santrallerinin kurulu gücü bugün 6.000 MW’ı aştı. Rüzgâr santrallerinin kurulu gücü ise 2019 sonunda 8.000 MW’ı geçti ve 2020 sonunda 10.000 MW’a yaklaşacak.Enerji teknolojisindeki gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüşler yeni iş modellerini olanaklı hale getirdi. Karbonsuzlaşma, Yerelleşme, Dijitalleşme ve Elektrifikasyon, enerji ekonomisinin çoktan birer parçası haline geldi. Enerji verimliliği ve e-mobilite gibi başlıklar, sektörümüz ajandasında üst sıralarda yer alıyor. Depolama, mikro-şebekeler ve talep tarafı katılımı gibi iş alanları ise şimdiden iş planlarımızda kendilerine yer ediniyor.”
STK’lar Sektörün Sesini Güçlendiriyor
ELDER’in yanı sıra enerji sektörünün farklı faaliyet alanlarında EÜD, GAZBİR, TÜREB, GÜNDER ve ENVER gibi birçok STK’nın sektörün çatı örgütleri olarak faaliyet gösterdiğini belirten Çeçen, STK’ların üyeleri arasında eşgüdüm sağlayarak sektörün sesini güçlendirdiğinin altını çizdi. Çeçen sözlerini şöyle bitirdi:
“STK’lar üstlendikleri merkezi rol ile sektör paydaşlarının sinerjilerini artırıyorlar.Yatırım ortamının gelişimine katkılarıyla ülkemizin büyüme, kalkınma ve etkinlik hedeflerine katkıda bulunuyorlar. Hatta Ar-Ge projeleri ve start-up’ları destekleyerek geleceğin enerji sektörünün tasarımında rol alıyorlar.”